Samo to, danas dok smo bili pored puta, videla sam tebe, onda je momak sa motorom prošao pored nas, i moj članak.
Bugün, seni yolun kenarında gördüm, ve sonra o adam motorunu sürdü, ve ayak bileğim.
Pa to je moj članak iz današnjih novina.
Dur biraz. Bu, bugünün gazetesindeki makalem.
Napisala mi je pismo vezano za moj članak u "Dnevniku jednog psihologa" i tri meseca smo komunicirali samo tako jer se plašila.
Benim "Davranış Psikolojisi Güncesi" adlı makaleme övgü yazdı ondan sonra da son 3 aydır görüşmeye korktuğundan böyle iletişim kuruyoruz.
I moj članak jeste bio točan o tebi.
Ve makalem senin hakkında haklı çıktı.
Ray je bio izvor za moj članak u The New Yorkeru.
Ray The New Yorker için yazdığım bir makalenin haber kaynağıydı.
Planirao sam vam dati potporu dok nisam otkrio da je vaša ekipa dala moj članak Castru.
Benim makalemi Castro'ya verenin sizin ekibiniz olduğunu öğrenene kadar sizi desteklemeye niyetliydim.
Za tvoju informaciju, uganuo sam moj članak jureći kamion sa sladoledom.
Bilgin olsun, dondurma arabasının peşinden koşarken bileğimi burkmuştum.
Moj članak je ukazao na to kako je Steven Avery bio brzo osumnjičen i kako Gregory Allen nije razmatran.
Yaptığım haberler arasında en çok ses getirenler Steven Avery çok çabuk suçlu ilan edilirken Gregory Allen'ın hiç göz önüne alınmadığını belgelediğim haberlerdi.
No, na žalost, moj članak nije donio promjene kojima sam se nadao.
Yazımın bir fark yaratmış olmasını isterdim ama ne yazık ki öyle olmadı.
Ne Snapper odbila objaviti moj članak... na Cadmus.
Hayır. Snapper Cadmus hakkındaki yazımı yayınlamayı reddetti.
Pokušavam odlučiti da li ću trebala blog moj članak sebe.
Kendi yazımı kendim mi bloglasam diye karar vermeye çalışıyorum.
No, tekst na blogu može vidjeti najviše par stotina ljudi, i to su uglavnom moji prijatelji s Facebooka, a pretpostavila sam da će moj članak u New York Timesu vidjeti nekoliko tisuća ljudi.
Ama bir blog en fazla birkaç yüz sayfa görünümü alıyor ve onlar da genelde benim Facebook arkadaşlarımdı, tahminim New York Times makalemin de herhâlde birkaç bin ziyaretçi alacağıydı.
I jedan je doktor rekao drugoj dvojici, "Jeste li vidjeli moj članak u 'New England Journal of Medicine'?"
Doktorlardan biri diğerlerine şöyle dedi: "' New England Journal of Medicine'de yayımlanan yeni makalemi gördünüz mü?"
2.2552099227905s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?